Bolu'da ki Aşcılığın Dünyada ki ve Türkiye'de ki Önemini anlatan bir röportaj
3 Nisan 2012 Salı
BOLU HAKKKINDA
Coğrafya
Türkiye yüzölçümünün %1,015'lik bölümünü kaplayan Bolu İli, 8.276 km² (827.600 Ha.) yüzölçümü ile Karadeniz Bölgesi’nin Batı Karadeniz bölümünde yer alır. İl arazisinin yaklaşık % 18’in tarım alanlar oluşturmaktadır. Orman alanları ise % 59’luk bir oran ile Türkiye ormanları içinde % 2,55’lik paya sahiptir. Çayır ve meraların kapladığı alan yaklaşık % 15’tir. Geriye kalan % 8 dolayında alan ise tarım dışı alanlardır.
Ortalama rakım 1000 m., merkez ilçe rakımı ise 725 m. civarındadır. Matematiksel konum açısından 30 derece 32 dakika - 32 derece 36 dakika doğu boylamları ile 40 derece 06 dakika - 41 derece 01 dakika kuzey enlemleri arasındadır.
Bolu, Karadeniz iklimi ile karasal iklim arasındaki geçiş alanında bulunur. Karadeniz kıyısındaki ilçelerde Karadeniz ikliminin özellikleri ağır basarken; iç bölgelere gidildikçe, kıyıya paralel uzanan dağların Karadeniz üzerinden gelen nemli havanın önünü kesmesiyle iklim karasallaşır.Seben, Mudurnu ve Kıbrısçık, Gerede'nin en güneyi ve Dörtdivan'ın güneyinde karasal iklim özellikleri ağır basmaktadır.
Bolu, iklimlerin kesiştiği bir il olmasından ötürü çok çeşitli flora ve fauna özelliklerine sahiptir. Kıyılardaki otsu bitkiler yıl boyu yeşil kalırken; karasal iklimin görüldüğü güney kesimlerde yaz kuraklığı ile sararırlar. Orman oranı açısından en zengin illerimizden biridir. Karadeniz iklimin görüldüğü kıyı bölgelerde kayın ve meşe, yüksek yerlerde göknar ve sarıçam türleri ağır basmaktayken; karasal olan iç bölgelerde antropojen bozkırlar görülür. Karasal yerlerdeki yüksek dağlarda yer yer karaçam ve meşe topluluklarına rastlanmaktadır.
Bolu İl Merkezine göre; Dörtdivan, Yeniçağa ve Gerede İlçeleri doğuda, Mengen kuzeydoğuda, Göynük ve Mudurnu İlçeleri güneybatıda, Seben ve Kıbrıscık İlçeleri ise güneyde yer almaktadır. Bolu’nun, batısında Düzce ve Sakarya, güneybatısında Bilecik ve Eskişehir, güneyinde Ankara, doğusunda Çankırı, kuzeyinde Zonguldak ve kuzey doğusunda Karabük İlleri yer alır. İl sınır uzunluğu 621,4 km.dir.
Düzce’nin 584 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile (09.12.1999 tarih ve 23901 sayılı R.G.) il olarak ayrılmasıyla, Bolu’nun denizle bağlantısı kalmamıştır.
Nüfus
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TUİK) yapmış olduğu Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi verilerine göre Bolu ilinin 2007 yılı nüfusu 270.417'dır. Bu nüfusun 157.938'i şehir merkezlerinde, 112.479'u da kırsal kesimde yaşamaktadır.
Yıllara göre Bolu ilinin nüfusu
Yıllar Merkez Köyler Toplam
2007 157.938 112.479 270.417
2000 142.685 131.969 270.654
1997 136.957 127.870 264.827
1990 107.551 155.368 262.919
Özel Gün ve Etkinlikler
İzzet Baysal Şükran Günleri
Bolu Valiliği, Bolu Belediye Başkanlığı ve Abant İzzet Baysal Üniversitesi işbirliği ile, çeşitli sivil toplum örgütlerinin de katılımıyla, her yıl Mayıs ayının 2. haftasında düzenlenen ve bir hafta devam eden günlerdir. Boluluların "Bolu'nun Babası" lütfuna mazhar olmuş Merhum İzzet Baysal, bu günlerde düzenlenen çeşitli sanatsal ve kültürel etkinliklerle anılır.
Aşçılık ve Turizm Festivali
Bolu'nun Mengen ilçesinde, her yıl Haziran ayında düzenlenmektedir. Türkiye'de tek aşçılık okulunun bulunduğu yer olan Mengen'de düzenlenen festivalde çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir.
Köroğlu Yayla Şenlikleri
Dörtdivan'a bağlı Köroğlu Yaylası'nda her yıl Temmuz ayı içinde düzenlenmekte; halk oyunları gösterileri, yarışmalar, güreş müsabakaları, konserler gibi çeşitli etkinlikler yapılmaktadır.
Atatürk'ün Bolu'ya Gelişi [değiştir]
Atatürk'ün Bolu'ya geliş tarihi olan 17 Temmuz 1934 yılından beri her yıl aynı gün düzenlenmektedir. Atatürk'ün Bolu'ya gelişi, çeşitli sanatsal, kültürel ve sportif etkinliklerle kutlanmaktadır.
Etkinlik ve Günlerin Takvimi
İzzet Baysal Günleri: Mayıs ayı 2. haftası (Bolu)
Akşemsettin Hazretleri Anma Günü: Mayıs ayı son Pazar günü (Göynük)
Babahızır Anma Günü: Haziran ayı son Pazar günü (Mengen)
Şair Dertli Anma Günü: Temmuz ayı içinde (Yeniçağa)
Şeyh-ül Ümran Günü: Temmuz ayı 1. Pazar günü (Mudurnu)
Tekke Ümmi Kemal Günü: Temmuz ayı ilk Cuma günü (Bolu)
Tokad-i Hayrettin Günü: Temmuz ayı 3. Pazar günü (Bolu)
Atatürk’ün Bolu’ya Gelişi: 17 Temmuz (Bolu)
Ahilik Kültür Haftası: Ekim Ayı 2. haftası (Mudurnu)
Festival ve Şenlikler [değiştir]
Karagöl Şenlikleri: Haziran ayı içinde (Kıbrıscık)
İpekyolu Kültür Festivali: Haziran ayı içinde (Mudurnu)
Aşçılık ve Turizm Festivali: Haziran ayı 3. hafta sonu (Mengen)
Dörtdivan Şenlikleri: Temmuz ayı içinde (Dörtdivan)
Sarıalan Yayla Şenliği: Temmuz ayı 2. hafta sonu (Bolu)
Yamaç Paraşütü Festivali: Temmuz ayı 3. hafta sonu (Abant/Mudurnu)
Esentepe Yağlı Güreşleri: Temmuz ayı içinde (Gerede)
Elma Festivali: Ekim ayı ilk haftası (Seben)
Bunlar dışında Bolu merkez ve ilçelerindeki yaylaların hemen hemen hepsi, yaz aylarında kendi yaylalarında yayla bayramları düzenlemektedir. tek bolulular olarak katılınır .
Panayırlar
Bolu'da, Temmuz-Ağustos ayları içinde yaklaşık 1 ay boyunca devam eden panayır düzenlenmekte iken, depremden sonra panayır kaldırılmış, sadece lunapark eğlencesi devam etmektedir. Bazı ilçelerde de her yıl düzenli olarak panayırlar açılmaktadır. Bolu'nun olduğu kadar Türkiye'nin de en ünlü panayırları arasında yer alan Gerede Panayırı bunların en önemlisidir.
Abant, Yedigöller, Gölcük, Gölköy, Aladağ, Köroğlu Dağı, Kartalkaya, Akkayalar, Seben Elma Festivali
Göynük, Mudurnu tarihi özellikleri
Kökez suyu
Seben Gölü
Nakış İğnesi
Mudurnu el sanatları
Aşçılık
Maden suları : Akmina ve Çelik Bolu'dan çıkmaktadır.
Türkiye'nin en büyük ormanlık alanı Bolu ilinde bulunmaktadır.
Bolu, Seben ve Mudurnu kaplıcaları
Tokat-i Hayrettin Hazretleri Türbesi
Kartalkaya Kayak Merkezi
Sarıalan Yaylası
At Yaylası
Köroğlu Dağı
Kıbrıscık Yaylası
Sinnecük Yaylası
Tembel Yaylası
Ardalan Yaylası
Yazıca Yaylası
Saçlık Tepesi
Tarihi Kıbrıscık Evleri
Göynük Zafer Kulesi
Göynük Gazi Süleyman Paşa Camii
Göynük Gazi Süleyman Paşa Hamamı
Göynük Akşemsettin Hz.Türbesi
Göynük Ömer Sıkkiyn (Bıçakcı)Türbesi
Göynük Debbağ Dede (Tabak Dede) Türbesi
Göynük Çubuk Gölü
Göynük Sünnet Gölü
Bolu'da Yerel Medya
Bolu Yerel TV Kanalları
Köroğlu TV
Bolu Yerel Radyo Kanalları
Yankı FM (91.0)
Kartal FM (93.7)
Bolu FM (95.7)
Radyo Şafak (96.5)
Bolu Polis Radyosu (97.1)
Gerede FM (92.3)
Bolu Yerel Gazeteleri
Bolu Gazetesi
Bolu Köroğlu Gazetesi
Bolu Express Gazetesi
Bolu Haber Gazetesi
Bolu Şampiyon Gazetesi
Bolu Gündem Gazetesi
Bolu Olay Gazetesi
Bolu Takip Gazetesi
Bolunun Sesi Gazetesi
Bizim Bolu Gazetesi
Boluda Yeni Hayat Gazetesi
Gerede Haber Gazetesi
Gerede MedyaTakip Gazetesi
Geredemiz Gazetesi
Gerede Hayat Gazetesi
Gerede Gazetesi (Mercan Medya)
Yeni Ufuk Gazetesi
Üniversitenin Sesi Gazetesi
Mudurnu Haber Gazetesi
Yöresel Yemekler
Bolu aşçıları ile ünlüdür. Mengen’den yetişen aşçıların tarihi, padişah mutfağına kadar dayanmaktadır. Atatürk’ün aşçısı da Mengenliydi. Mengenli ustalar günümüzde bizim memleketimizde olduğu kadar diğer ülkelerde de tanınmaktadır. Her yıl yapılan Mengen Aşçılar Festivali kültür ve turizme katkısı açısından büyük önem taşımaktadır.
Yörede genellikle mutfak, yemek ve oturmak amacıyla kullanılmaktadır. Evlerin yapımında mutfağın geniş olmasına ayrıca özen gösterilmektedir. Köylerde hemen hemen her evin bahçesinde toprak veya tuğladan yapılmış fırın bulunmaktadır. Odun ateşinde fırında pişen hamurun veya yemeğin lezzeti oldukça farklıdır. Yörede düğünler “ekmek atımı” denilen gözleme dağıtımıyla başlamaktadır. Okuyucu düğün için gezerken her eve gözleme bırakır. Bu gelenek kız istemeye giderken de uygulanmaktadır. Ancak, zamanla bu kaybolmaya yüz tutmuş geleneklerimiz arasına girmişti. Düğün yemekleri komşuların bir araya gelmesi suretiyle yapılır. Yayla çorbası, yaprak dolması, et yemeği, hoşaf, börek, baklava düğün yemekleri arasında yer alır. Ayrıca, kedi batmazı, paşa pilavı, cevizli çörek, yoğurtlu bakla çorbası, kabaklı gözleme, katık keş yöreye özgün yiyeceklerdir. Mudurnu’nun saray helvası yurt çapında ün yapmış bir kuru tatlı çeşididir.
YÖRESEL YEMEKLERİMİZ
Yayla çorbası, patates çorbası, ovmaç çorbası, kızılcık tarhana çorbası, tarhana çorbası, nohutlu çorbası, yoğurtlu bakla çorbası, imaret çorbası, çiğ börek, kabaklı gözleme, acı su bazlamacı, çantıklı pide, etli mantı, ekmek aşı, patatesli köy ekmeği, kedi batmaz, mantar sote, orman kebabı, kaldırık dolması, kaşık sapı, Mengen pilavı, Kıbrısçık pilavı, keşli cevizli erişte, höşmerim, Mengen kuzu güveç, katık, kaşık atmaç, bakla çullaması, paşa pilavı, kabak hoşafı, kara kabak tatlısı, palize, coş hoşafı, karavul şerbeti, kızılcık şurubu, saray helvası, Bolu Beyi tatlısı, Mudurnu baklası, uğut tatlısı.
Doğal Güzellikler
Akkaya Travertenleri
Bolu, Mudurnu karayolunun güneyinde, Çepni köyü yolunun batısında bulunmaktadır. Bolu ve Batı Karadeniz Bölgesindeki tek örnek olan, yapılaşmaya uğramamış, doğal yapısını aynen koruyan nadir çevrelerden biri olan Akkaya Travertenleri, doğu-batı doğrultusunda 250 m. uzunlukta bir oluşum ve bu oluşumun 100 m. batısında 50 m. ölçülerinde yeni ve daha küçük bir başka oluşumdan meydana gelmektedir. Travertenlerin oluşumunu sağlayan su traverten üzerinde yer alan bir gölde toplanmakta ve oradan oluşum üzerine dağılmaktadır.
Abant
Bolu'nun 34 km Güney batısında Abant dağları üzerinde oluşmuş bir krater gölüdür.Göl çevresi zengin bitki örtüsüne sahiptir. Çam, köknar , kayın ağaçlarıyla kaplı göl ve çevresi yazın piknik, kamping ve dinlenme yeri, kışın kış sporlarının yapılabileceği bir yerdir.Nadir su bitkilerinden olan sarı ve beyaz nilüferler adeta gölün üzerini kaplamıştır. Yöre ormanları Geyikler için uygun yaşam ortamı olduğundan geyik üretme istasyonu tesis edilmiş ve tabi üretim çalışmaları sürdürülmektedir. Göl etrafında 2 adet lüks otel ve özel idareye bağlı Göl Gazinosu ile kendin pişir kendin ye şeklinde hizmet sunan tesisler mevcuttur. Faytonlar Abant'ın olmazsa olmaz taşıtlarıdır.Bahar günlerinde nal sesleri kuş seslerine karışırken faytonun içindekiler doğanın canlanışını keyifle seyrederler.la kaplı göl ve çevresi yazın piknik, kamping ve dinlenme yeri, kışın kış sporlarının yapılabileceği bir yerdir.
Gölcük
Bolu'nun 13 km güneyinde suni olarak yapılmış bir set gölüdür. 45000 m alana sahiptir.Çevresi de 1200 metredir. Seben - Kıbrıscık karayolu üzerinde çam ve köknar ormanlarıyla çevrili bir doğa harikasıdır. Adım başı akan buz gibi Kökez Suyu ile yazın gerek bölge halkı , gerekse çevre İllerden gelenlerin doldurduğu güzel bir dinlenme yeridir. Gölün kar altındaki görüntüsü ise muhteşemdir. Doğanın bembeyaz yorganıyla örtülü olan gölün hemen yanında Orman Bakanlığının misafirhanesi olan şirin bir yapı dikkati çeker.Ayrıca her mevsim açık olan bir Kır Gazinosu mevcuttur.
Yedigöller
Bolu'nun eşsiz güzel alanlarından birini oluşturan ve son yıllarda 550 hektarlık bir milli park alanı olarak da değerlendirilen bu yöre, Çele doruğunun 10 km. kadar kuzeydoğusunda yer alır. Engebeli sırtlar ve sık bir orman örtüsünün bulunduğu bu alanda birbirinden 100 m. farklı irtifalarda bulunan iki plato yer alır. Deniz seviyesinden 780 m. yükseklikteki birinci plato üzerinde heyelan sonucu oluşmuş üç göl bulunur. Bunların en büyüğü Büyük Göl olup alanı 22,5 dekardır. En derin yeri 15 m. dir. Bunun güneydoğusunda Derin Göl yer alır. Bu göl 20 m. lik akar kısmı ile Büyük Göl'e bağlıdır ve yüzölçümü 9,8 dekardır.
Büyük Göl'ün kuzeyinde üçüncü göl yer alır. Diğer göllerin yer aldığı denizden 880 m. yükseklikteki ikinci katta yine heyelan sonucu oluşan dört göl daha yer almaktadır. Bunlardan en genişi Nazlı Göl olup buna Şelale Gölü de denir. Dipten sızan bol miktarda su gölün kuzeydoğusundan yüzeye çıkarak çağlayanları oluşturur. Alanı 16 dekardır. Aynı plato üzerinde Sazlı Göl ile iki küçük göl daha yer alır. Eşsiz bir piknik alanı olan yörede tabiat ışık renk orman ve göllerden oluşan güzel tablolar çizer. Yedigöller çeşitli ağaç türleri ile bir botanik alanı, alabalık ve çeşitli av hayvanları ile de avlanma sahası, eğlenmek ve dinlenmek için gelen turistleri hayran bırakan bir yöre olarak; yurt çapında ün yapmıştır.
Sünnet Gölü
Göynük - Bolu yolunun 20. km.den sağa döndükten sonra 4 km. sonra Sünnet Gölü'ne ulaşılır.Sünnet Gölü, 1020m yükseklikte 18-75 hektar büyüklüğündedir. Sünnet Gölü, Erenler ve Kurudağ tepeleri arasındaki dar ve derin bir vadinin heyelanla tıkanması sonucu oluşmuştur. Deniz seviyesinden yüksekliği 820 m. Alanı 18 hektardır. En derin yeri 22 metredir.Göl etrafında, karaçamlar, kızılcık, dağ nanesi kabalak yaprağı, dağ fındığı ve böğürtleni yetişmektedir. Konaklanabilecek modern tesislere sahiptir. Balık avlanabilir ve trekking yapılabilir.
Kartalkaya
Köroğlu dağları üzerinde yer alan Kartalkaya kayak merkezi, Uludağ'ın en ciddi rakibi. Merkez, Alp kayağı, kayaklı koşu ve tur kayağı için uygun koşullara sahip.
İklim
Kayak alanı 1850 - 2200 m. yükseklikte yer alıyor. Yöre, yarı ılıman bir iklime sahip. Kayak merkezi ve çevresi ormanla kaplı. 20 Aralık ile 20 Mart arasında kayak için en uygun dönemin yaşandığı Kartalkaya'da, normal şartlarda üç metre kar yağışı görülüyor.
Ulaşım
Kayak merkezi, Ankara karayoluna 28 km. uzaklıkta bulunuyor. Esenboğa Havaalanı ile Bolu arası, karayolu ile 220 km., İstanbul Atatürk Havaalanı ile Bolu arası ise karayolu ile 275 km. Bu mesafe, özel araç veya otobüsle 45 dakika sürüyor.
Mekanik
Tesisler 2 telesiyej, 9 telesiki ve 3 adet baby-lift bulunuyor.
Tarihi Eserler
Antik Şehirler
Hisartepe, Kargatepe, Fırkatepe ve Uğurlunaip Tepesini kapsayan alanda kurulmuş olan Bithinium Claudioa Polis şehrinin tarihi ise 1978 yılı Hisartepe kazısında ortaya çıkan bulgulara göre MÖ.VII.Yüzyıla kadar gitmektedir. Helenistik dönemde Bithynia Kralı Ziaelas'ın (MÖ.255-235) doğu seferi sırasında ele geçirilerek Bithynia Krallığına bağlanan şehir o dönemde imar edilmiş ve şehre Bithinium ismi verilmiştir.
1978 yılı Hisartepe kazısında bulunan Geç Helenistik döneme ait seramik parçaları dışında, Bithynia dönemi şehrine ilişkin başka bir buluntu şu ana kadar ele geçmemiştir. MÖ.74 yılında Roma hakimiyetine giren şehrin adı Roma İmparatoru Claudius'un (MS 41-54) adına izafeten Claudio Polis olarak değiştirilmiştir.
Günümüz yerleşiminin, antik şehrin üzerinde kurulması nedeni ile ayakta kalmış hiçbir yapı bulunmamaktadır. Ancak, 1978 yılı Hisartepe kazısında, Roma İmparatoru Hadrian (MS 117-138) tarafından yaptırılmış olan Antinous Tapınağına ait mimari parçalar bulunuş, Hisartepenin güney yamaçlarında ise Antik Tiyatro'ya ait bazı izler tespit edilmiştir.
Antinous Tapınağına ait sütun, arşitrav ve friz parçaları ile Antik Tiyatro'ya ait kitabeli bir friz paçası halen Bolu Müzesinde sergilenmektedir. Geçmiş yıllarda, şehrin muhtelif yerlerinde yapılan inşaatlara ait temel harfiyatlarında Roma dönemine ait heykeller, mimari parçalar ve mezar stelleri bulunmuştur.
1995 - 1997 yılları arasında Bolu Merkez Sümer Mahallesi ve Karaçayır Mahallesinde bulunan üç ayrı parselde, Bolu Müzesince yapılan kurtarma kazılarında toplam 30 adet Roma dönemi lahit ve tuğla mezarı açığa çıkarılmıştır. Mezarlarda bronz sikkeler, pişmiş toprak koku kabı ve kandiller, gözyaşı şişeleri gibi çok sayıda mezar hediyesi ele geçmiştir.
MS.2-3 Yüzyıllara tarihlendirilen söz konusu mezarların yayılma alanları göz önünde bulundurulduğunda, Roma dönemi nekropolünün bu kadar geniş bir alanı kapsaması, antik Claudio Polis'in büyüklüğü konusunda da fikir vermektedir. Sümer Mahallesinde yapılan kazıda bulunan mezar hediyeleri, Roma dönemi yine Bolu Müzesince şehir içinde yürütülen çalışmalarda, 1995 yılında Belediye Su İşleri Binası önünde, Claudio Polis kentine ait tek örnek olan küçük bir mozaik taban döşemesi ve 1996 yılında Büyükcami Mahallesi Katlı Otopark yanında büyük blok taşlarla inşa edilmiş Roma Yolunun 15 Metrelik bir bölümü açığa çıkarılmıştır. Ayrıca, Bolu Şehir Merkezinde Erken Hristiyanlık dönemine ait içi fresk süslemeli Hypoge'lere rastlanmaktadır. Şehirde Bizans döneminden kalma izler bulunmakta ve bu döneme ait bazı eserler Bolu Müzesinde sergilenmektedir.
Hisartepe, Kargatepe, Fırkatepe ve Uğurlunaip Tepesini kapsayan alanda kurulmuş olan Bithinium Claudioa Polis şehrinin tarihi ise 1978 yılı Hisartepe kazısında ortaya çıkan bulgulara göre MÖ.VII.Yüzyıla kadar gitmektedir. Helenistik dönemde Bithynia Kralı Ziaelas'ın (MÖ.255-235) doğu seferi sırasında ele geçirilerek Bithynia Krallığına bağlanan şehir o dönemde imar edilmiş ve şehre Bithinium ismi verilmiştir.
1978 yılı Hisartepe kazısında bulunan Geç Helenistik döneme ait seramik parçaları dışında, Bithynia dönemi şehrine ilişkin başka bir buluntu şu ana kadar ele geçmemiştir. MÖ.74 yılında Roma hakimiyetine giren şehrin adı Roma İmparatoru Claudius'un (MS 41-54) adına izafeten Claudio Polis olarak değiştirilmiştir.
Günümüz yerleşiminin, antik şehrin üzerinde kurulması nedeni ile ayakta kalmış hiçbir yapı bulunmamaktadır. Ancak, 1978 yılı Hisartepe kazısında, Roma İmparatoru Hadrian (MS 117-138) tarafından yaptırılmış olan Antinous Tapınağına ait mimari parçalar bulunuş, Hisartepenin güney yamaçlarında ise Antik Tiyatro'ya ait bazı izler tespit edilmiştir.
Antinous Tapınağına ait sütun, arşitrav ve friz parçaları ile Antik Tiyatro'ya ait kitabeli bir friz paçası halen Bolu Müzesinde sergilenmektedir. Geçmiş yıllarda, şehrin muhtelif yerlerinde yapılan inşaatlara ait temel harfiyatlarında Roma dönemine ait heykeller, mimari parçalar ve mezar stelleri bulunmuştur.
1995 - 1997 yılları arasında Bolu Merkez Sümer Mahallesi ve Karaçayır Mahallesinde bulunan üç ayrı parselde, Bolu Müzesince yapılan kurtarma kazılarında toplam 30 adet Roma dönemi lahit ve tuğla mezarı açığa çıkarılmıştır. Mezarlarda bronz sikkeler, pişmiş toprak koku kabı ve kandiller, gözyaşı şişeleri gibi çok sayıda mezar hediyesi ele geçmiştir.
Seben Kaya Evleri
Bolu ili, Seben ilçesinde birbirine yakın aralıklara, kayalara oyularak yapılmış çok sayıda evden oluşan yerleşim yerleri mevcuttur. Bunlardan en önemlileri Alpagut köyü - Muslar mahallesi, Çeltikdere, Karca, Solaklar, Hoçaş ve Kaşbıyıklar köylerinde bulunmaktadır. Kaya evlerinden oluşan yerleşim yerinde, kırmızı boyalı haç işaretlerine rastlanması; bazı evlerde şapel, rölik çukuru gibi uygulamalara yer verilmesi; Seben Kaya Evlerinin Erken Hıristiyanlık Döneminden, Orta Bizans Dönemine kadar kullanılmış olabileceğini akla getirmektedir.
Solaklar Kaya Evleri
Solaklar Köyü yakınında bulunan bu mağaraların ilçeye uzak- lığı 3 km civarındadır. Burada bulunan kaya evlerde 4-5 katlı birer Firik evidir. Dağ yamacında olduğundan tırmanmaya müsaittir. Ulaşımı kolaydır.
Çeltikdere Bizans Kilisesi
Seben ilçesi, Çeltikdere köyü yakınında bulunan kilise Orta Bizans Döneminin (M.S. 842 - 1204) klasik dini mimari şemasına uygun olarak haç biçiminde inşa edilmiştir. 9x13 m. ölçülerinde bir oturma alanına sahip olan kilise kesme taş ve tuğladan inşa edilmiş olup, batısındaki girişte narteski, doğusunda ise dışa taşkın 3 apsisi mevcuttur. Oldukça iyi korunmuş durumdadır.
Akşemseddin Türbesi
Göynük ilçesi, Gazi Süleyman Paşa Camisi avlusunda bulunmaktadır. Büyük ilim adamı ve Fatih Sultan Mehmed'in hocası olan Akşemseddin, 1459 tarihinde vefat ettikten sonra 864 H.(1464) yılında türbesi yapılmıştır. Altıgen planlı türbenin kesme taştan yapılmış beden duvarlarının her kenarında sivri kemerli niş içinde dikdörtgen ve ağaç söveli pencereler yer almaktadır. Pahlı saçak silmeleri ile nihayetlenen beden duvarları üstten kurşun kaplı kubbe ile örtülüdür.
BOLU
BOLU TARİHİ
Roma döneminde önemi artan Bithynia, Bizans yönetimi altındayken elverişli doğal konumu sayesinde 7. ve 9. yüzyıllardaki Arap akınlarından etkilenmedi. 11.yy’dan sonra Bizanslılar ile Anadolu Selçuklular arasında el değiştiren yöre 13. yüzyılda Anadolu Selçuklularının, daha sonra İlhanlıların eline geçti. Osman Gazi döneminde (1299-1324) Konur Alp tarafından Osmanlı topraklarına katıldı ve sancak merkezi yapıldı. 1324-1692 dönemine Bolu'yu yöneten sancak beyleri arasında Konur Alp, Gündüz Alp, I. Süleyman (Kanuni) ve Zor Mustafa Paşa dikkat çeker.
Bu dönemde, bir ara İsfendiyaroğulları’nın istila ettiği Bolu, 1692'de sancak beyleri yerine atanan Voyvodalarca yönetildi. 1811'de II. Mahmud voyvodalığı kaldırınca, Bolu-Viranşehir adıyla yeniden sancak oldu. 1864 Vilayet Nizamnamesi ile Bolu Sancağı Kastamonu Vilayetine bağlandı. II. Meşrutiyet ilan edildiğinde Bolu Kastamonu’ya bağlı olduğundan, ilk Bolu Mebusları Kastamonu mebusları arasında yer almıştır.
II. Meşrutiyetten (1908) Cumhuriyet dönemine kadar bağımsız sancak olarak yönetilen Bolu, 1923’te Vilayet haline getirildi. Bolu’nun son Mutasarrıfı Ahmet Fahrettin Bey, Bolu’nun ilk valisi oldu.
Roma döneminde Bithynium olarak anılan kente İmparator Cladius’un hüküm sürdüğü yıllarda Cladiopolis adı verildi. İ.S.12 yy. başlarında İmparator Hadrianus’un sevgilisi Antinoos’un doğum yeri olması nedeniyle önem kazanan kent daha sonra Hadrionapolis olarak adlandırılmaya başlandı. Bir piskoposluk merkezi olan ve Bizans döneminde Polis denen kenti, 11.yy’da yöreye gelmeye başlayan Türkmenler Bolu olarak adlandırdılar.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)